Cumartesi, Temmuz 26, 2014

mavi kuşu gören kuş ustasına

Adını dünyanın en güzel sevgi şiirinde duydum,

Kuşların dilinden anladığını söylüyorlar.

İnsanlar kuşları anlamaz. 
Kuşlar insanları gözler, bilir, anlar.

Söylesene usta, öğrenebildin mi kuşlardan;
Ne kadar başka da, bilge de olsa,
İnsanın sonu neden hep kaybetmek ve kaybolmak?

sszblt

Çarşamba, Temmuz 23, 2014

neden doğrularla olmaz?



Kendi doğrularımızı kucağımıza alıp, kamplara ayrılmakla, onlarla bir hayatı idealize etmeye çalışmakla, onları savunmakla, anlatmakla, onlara karşı olanlara karşı durmakla olmaz. 

Olmaz çünkü, milyarlarca insan, binlerce doğru var. 

Eğer böyle bir formülasyonla ilerlersek, kampları çoğaltırız. 

Bize en yanlış olanla, anlaşmasak, uzlaşmasak da, en yanlış gelene yaklaşmasak da, bizden önce yaşamış tüm bilgelerin söylediği gibi... sevgi ve saygı göstermek zorundayız.

Sevgi ve saygıyı, içten bir baş eğme ve anlama isteği ile gösterdiğimizde, doğrular paylaşılamasa da, iyi duygu, sevgi mutlaka paylaşılacaktır.

Zaten o zaman, başka bir şeye ihtiyaç olmaz. 

Eleştiriyi bırakalım. Doğruyu, yanlışı bırakalım. Affetmeyi, koşulsuz saygıyı ve kabulü sıkıysa becerelim. 

Hayatın mayasının bütün malzemeleri eksiksiz birleşsin. Biz yok olalım, hayat ve sevgi var olsun.

Ortaya çıkan, birbiri ile aynı fikirde olmasa da, birbirine hiç bir koşulda zarar vermek istemeyen, birbirini korumayı bilen insanlar olsun. 

Biliyorum en çığırtkan benim. Önce susan da benim. 

Bize ait doğruları her koşulda savunmak ateşli olabilir. Koşulsuz barış ve sevgi, daha gerçek, sağlam ve engindir. 

sszblt.

Salı, Temmuz 22, 2014

...

meyve, düşmeden önce olgunlaşır. 

sszblt.

bir hikâyenin suçu

Ağustos ayına yaklaştığımızda zihnimizi gasp eden o eski masal olmasaydı, kendileri ile ilgili masaldan habersiz Ağustos Böcekleri, kendi doğalarını yaşamaya çalışırken... Biz de onların sesini sakince duyacaktık. 

Çünkü bazen, masalı unutmayı becerebildiğimde beni sakinleştiriyorlar. Sonra, aklıma yine o dehşet verici masal geliyor. Ağustos böceklerini düşman biliyorum...

Masallar, gerçeği zalimleştiriyor. Masallar, çocukları ürkütüyor.


sszblt.

çömlek

Bir çömlek olsaydım, kendimi nasıl eğip bükerdim, nasıl pişirirdim? Bir çömlek olsaydım, yeter miydi, ellerim, kendimi düzgün bir çömlek yapmaya? Diyelim, bir çömleğim, yetiyor mu ellerim?

Olmuyor ki düşünerek saf akılla. Çark dönerken, çamur çarkta savrulurken, sadece aklımla düşündüklerimi, ellerimle varlığıma iletmezsem, aklım beni bu sanatta nasıl tutturacak?

Durmakla olan şeyler var. Hareket ederek olanlar var. Sadece biri ile olan şeyler; karışık onlar.

sszblt.

değişiyor

dün yerine başka hislerle koyduğum her şey, bugün baktığım yerden farklı görünüyor. aynı kalmıyor. değişiyor.

sszblt.

Pazar, Temmuz 20, 2014

olduğu gibi

Şimdi seni, özgür bırakacağım.
Kanatlarını açmaktan, uçmaktan korkma.
Uçmak, senin doğan.

Yorulduğunda, korktuğunda

Burada olacağım.

Kalmanı arzulayacağım. 

Ve bu arzudan korkacağım. 

Belki, kendim için, gelecek kurgusunda, yalnızlık içinden çıkacak başka planlarım var?

Yarını bilmeden yaşayacağım.

Sana tek bir öğüdüm olacak.


Kendine ve başkalarına tutuklanma.

Kaçmak, özgürlük senin doğan.

Kendime tek bir öğüdüm olacak.


Kendinle kalmaktan korkma.

Olduğu gibi al. 
Olduğu gibi bırak.
Olduğun gibi kal.  

Silik ve süssüz gelecek sana.

Renklenecek zamanla. 


sszblt


sevgi söze inince

bir anlamı olsaydı, güzelleşirdi tüm sevgi sözcükleri ağızdan çıkınca.
oysa, sevgi, söze inince bozulur, bocalar.

sszblt


gibi, için

yazamadığı için değil, yazmadığı için
bildiğin gibi değil, olduğu gibi
sustuğu için değil, konuşmadığı için
gördüğün gibi değil, hissettiğin gibi.


sszblt.


gitme

Büyük bir üzüntü seli var havada.
Ruhun; etle, kasla, kemikle 
Bağlanmış dünyaya,
Her gün ipleri geriliyor biraz daha.

Ve bazen, koptuğunda o bağlar.
Kan, içine doğru acıyla akar. 

Küçük adımlarla yürüyorsun sokakta,
Düne göre biraz daha eğik omuzların
Ne güzeldi dün oysa, rüzgar?!
Yararı yok sana zarif mısraların da!

Halin perişan. Ruhun perişan
Ciğerlerin ıslak ve dar, böbreklerin kuru,
Miden kan. Anlamsız mıydı, iyi olduğun tüm o anlar?!

Tutunmaya çalışsan, kaç yazar?
Koparsan mı şahı yerinden bir çırpıda,
Ruhun, kandan akması için ne kadar zamana ihtiyaç var.

Bedenden çıkınca ruhtan çıkar mı acı, bir bilebilsen, ah?!

Gitme. 
Zaman değişir.
Rüzgar eser.
An uyar. 
Gün, doğar ve batar.
Bazen sevinmek, sonra üzülmek
Bazen dikilmek, sonra yıkılmak
Doğal.

Bırak, düşsün göz yaşların
Kayaların bile gözlerinden 
Bazen yaşlar akar.

Ruhun, bir delik bulup
Süzülebilse bu etten zırhın içinden,
Kurtulsa, değişecek mi sahiden her şey?

Kimse bilmiyor.
Gitme.

Gözlerindeki delikler sana bu an
Dünya denen bir kabus çiziyor,
Dün güzeldi her şey hala, 
Yarın belki yeniden iyi olacak?!

Kulakların, sana korkunç sesler 
Duyuruyor, katlanılmaz
Dün cıvıl cıvıldı erken öten kuşlar
Yarın denizin sesi ve rüzgar... seni oyalayacak.

Yarın, belki, güneş başka türlü doğar.

Gitme.
Daha görülecek çok şey var.

En mükemmeli olmayacak belki,
Yarın, çok şey beklemeden küçük bir sukutla yetinsen.
Deniz kıyısında bir bardak çay.
Yatağın kenarında sakinde oturmak,
Otobüs durağında, ağlamadan durmak...

Hemen karar verme. yarını bekle.
Uzaklaş değiştiremediklerinden 
Düşüncelerini bir atım öteye itele...

Mükemmel değilse de 
Gitme kal, bekle.
İyi olacak her şey daha...
Yarın seni usulca okşayıp ısıtacak

Gitme.
İyileşmese de yavaşça sakinleşecek dünya.

Basit olduğunu biliyorum.
Başka türlü söylemeyi beceremiyorum.
Basitçe  ifade ediyorum.
Kal. Gitme.


sszblt
kendini çok kötü hisseden ve bu dünyadan çıkış arayan herkes için; gitmeyin.

Cumartesi, Temmuz 19, 2014

Kam-a ustura

Dizileriniçindengeçtiğinizruhsizlerinkendinizeolmayandüşkünlüğünüzüazaltıncasağaltmakiçinkalbinizeinengölgelerigüneşinereye,krikoyunereyeduvarınereyekoyarsınızengelsiz?!

Şimdi, esne, aynı şeyi, aynı hisle bir de tersten bozmadan söyle, ama hissini kaybetme. Mutlu ol. Geri dön.


-Harf oyunu scrabble, şiir değil-

sszblt. 






başka dilin insanı

Bizim evlerimizin duvarlarında da silahlar var.
Ama, kardeşlerimizi vurmak için değil onlar. 

Silahlarla değil, çocuklarla oynasın o çocuklar.


sszblt. 

...

insan kötülüğü görmediğinde henüz, iyiliğe inanası geliyor.

sszblt



ara sıra

Ara sıra
Ruhu sarsmanın
Hayatın ritmine çok faydası var
Yalnız iyi tutunun,
Dümbelek çok oynar
Hayallerine iyi tutunamayan
Gerçek topuğundan bir kayarsa
Mezarı boylar.

Ara sıra,
Eminönüne gidin,
Sizce çok kıymetli bir şeyi
Satıp ondan vazgeçin

Niçin?
Hayatın bir numaralı dersi:

"Vazgeçmeyi öğreneceksiniz"

İnançlarınız, söz gelimi,
Kalbiniz emsal,
Ya da aşk gibi tutkulu bir sevgi..

Dedim ya, aşk gibi…
Size önce hanımefendi, ruhum diye
Seslenen, ardından canı sıkılınca
Orospu diyen biri....

Ara sıra bir şeyleri 

Gidin, s-atın, atın
Gelin.

Buruşuk bir kalbi merdanede sıktığınız günün ertesi
Bir kıymeti satmayı beceremezseniz,
Çekeceğiniz var demektir.

Ama öğrenirseniz vazgeçmeyi,
Çok faydasını göreceksiniz.


sszblt 



Andy Warhol






-mişsiniz

beni istemişsiniz.
ruhum emrinize amade
kaç saat, kaç dakika, kaç gün için
reddetmeden, pisletmeden önce?

sszblt 

mektup

"Biraz önce gömdük"


İsterseniz, bir kenara atıp kalbinizden silin.
Dilerseniz, zamanın kıymetini bilin.

sszblt 

zayıfım

çünkü sevdiklerim var.


sszblt. 

akibet

Başka yere çıkmaz.

Yeterince insan olduğunda

Mezarına ayaklarını, yaşarken sokarlar.


sszblt





diklenme

Öteki kıyıda sen daha yeniyken
At Üsküdar'ı geçmemiş,
Kavuk, kayığa binmemişken

Hani şu aşk masalı? Aşk masalı.
Umut, evin. İliklerinden sökülen...

Hani şimdi nerede?

sszblt

dalga geçiyorsun

bu dünyayı elimden alıp,
yeni bir tane yarat diyorsun.

dalga geçiyorsun?!

sszblt

var-sayım

Çirkin gelmişim dünyaya nispeten
Güzellerin köpekliği bu yüzden.

Katır gibi güçlü de olsa
Yürek bağların, sen de haksızlığa
Daralırdın.

Dilinde, kalbinde, ruhunda
Isırgan otu var insanların.



sszblt



sussan

ne fark eder?
yara, kapanır mı kendi kendine.

üç gün geçecek, bir bant bulunacak.

tutturulacak iki taraf eğreti zorla birbirine. 

yürü denecek, yürü ya ayak

"Manyak! Yürüsene?"

duymadınız mı?

-insan, sevdiğine,
küfretmez-


sszblt.





Perşembe, Temmuz 17, 2014

sakın gelme

mfö, sakın gelme. 

Salı, Temmuz 15, 2014

ly-o-lay ale loya (çember dansı)





ly-o-lay ale loya (circile dance). Çember dansı.

oturan boğa ve kırmızı bulut'un konuşmaları





sitting bull ve red cloud speak. oturan boğa ve kırmızı bulut'un konuşmaları

I will not touch into your pen and paper. The white man will not see my mark in that paper till my resting days on earth. 

Sizin - size katılmamız, sizinle uzlaşmamız için uzattığınız- o kalem ve kağıda dokunmayacağım. Beyaz adam, bu dünyadaki hayatımın son gününe kadar o kalem ve kağıtta benim izimi (imzamı) göremeyecek.

yeniden hayat bulacağız





ghost dance, we shall live again. Hayalet dansı, yeniden hayat bulacağız.

ghost dance - hayalet dansı

lakota war dance

cherokee war dance

kiowa war dance

cree war dance

cheyenne war dance

shawnee sioux war dance

Dob Dal - Drum Song






Seçimi Boykot Edin!

Bir fikir liderine ihtiyacınız yok. Düşüncelerinizin ve eylemlerinizin yöneticisi bizzat sizsiniz. Ben bir bireyim. Hareket edebilmem ve düşünmem için birinin beni gütmesine ihtiyacım yok. Sizin de yok. Etkisiz değilsiniz.Bizi korku ile pasifize edip, kendimizi aciz, etkisiz ve güçsüz hissettiriyorlar. 

Korku ile alınmış tüm kararlar yanlıştır. Lütfen cesur olun. Seçimi boykot edin ve manifestoyu paylaşın.


öbür kıyı

Zıplamaktan korkan cimnastikçi olamaz! 

Korktuklarınız, keşfimdir. Ama olsun, siz yine kıyılarınızı koruyun. O kıyıya kuvvetle tutunun; gözlerinizden, bacaklarınızdan, ellerinizden, burnunuzdan... Gidip, keşfetmekten, başka türlüsünü görüp öğrenmekten korkun. Lütfen, yerinizde sebatla sabit, güvenle oturun. 

Bilme isteği, deneme cesareti olan insan pek öyle yapmaz.


sszblt




who is it





l'homme j'aime, the man I love, sevdiğim adam. michael jackson. who is it?

Pazartesi, Temmuz 14, 2014

we could be the same


manga, we could be the same

aş(k)endini

aşk, bir kendini deneme sürecidir.
kendini bırakıp, karşıdakine odaklanırsan
çuvallar, sınavı tekrar edersin.

sszblt.

kendimi kandırabilirim, ikimiz de inanırsak eğer*

Bu dünyanın insanlarının, acımasız pisliklerine dayanabilmek için... sağlam bir yalana ihtiyacım var.


sszblt



* Bazen bir rüya yeter. Kendimi kandırabilirim, ikimiz de görürsek eğer


teoman, şarkı sözü, kişisel bir şey değil bu. bir kelime devşirme ile...

o-deşme

tek bir kişi olsaydı, 
dünyada...

tek bir insan.

-ip lazım olmazdı-



szblt.

Jameson Viski

Aşık olmayın. Ölürsünüz.

(ya sikerler, ya giderler). 


szblt.

Pazar, Temmuz 13, 2014

çığlık çığlığa



bülent ortaçgil, çığlık çığlığa

biz oluyoruz

havaya bıraktıklarımızı, o bıraktıklarımızı....uzaylılar değil, yine biz soluyoruz. 
uzaylılar da, pislikler de biz oluyoruz.

sessizbulut

Cumartesi, Temmuz 12, 2014

bu kez

sır kapısı açılsın,
saklananlar bağışlansın,
sahibi geldi.
sahibi geldi.

bu seferki sahici,

bu seferki sahici...

ya pervasız ol,

ya cesur ama
kandırma kendini.

her şey öyle gördüğünden,

her şey gördüğün gibi.


szblt.




kalbi söken

gittiğinde de
kalmak için zihnimde,
çaktığın vida
dilinle,
sevgi değil,
ey kalbi söken...

bir bilsen.

bilsen,
giremezdi,
araya,
hava dahil
hiçbir şey
de!


szblt

çekirge

bir çekirgeyi
ters dönmüş bir 
bardağa hapsettim.

"senin için bir fırsat bu
zıplamadan da yaşabilirsin" dedim.

yeterince inanırsam, inandırırım da belki.
milattan öncesi, sonrası
akademisi, platonu ekürisi
femme fatal'a yutturmak belki
biraz zor olabilir de...
kasıklarını öpüp kandırabilirim.

dünyada işler böyle yürümez mi?

kim, kimin için doğruyu zıplatır,
kimin için bardağında hapsederse,
dünyanın aklı, parası, gücü onun malı olmaz mı?!

bir gece, bir çekirge
bir bardağın tersinde zıplamasız
hapsedildi diye,
dünya, ters yüz olacak
değil herhalde!?

güç bende,
güç benim.
bende.
:(

szblt
12 Temmuz 2014

durumbu

seni sevdiğimi söylememiştim.
henüz, bitsin, istememiştim.


sszblt.
12 Temmuz 2014

imkânsız paradoks

bana güzel bir şeyler söyle.
içinde sadece aşk olsun.

ve bu, gerçek olsun.


sszblt.
12 Temmuz 2014

Perşembe, Temmuz 03, 2014

-a-

görmezler onlar da, tıpkı senin gibi...


-bilmiyorum kim koymuş ama bu, dünyanın üzerinde döndüğü ray.
istersin, ama, içini sana veremez başka biri.
yapabilseydi, dokunmadan, mutlu olabilirdi.
aynı rengi bile gördüğümüz kesin değil,

sen "acı içindeyiz" diyeceksin,
ben gerçeğin hüznü diyeceğim.
koyup sağ cebime bir bıçak
kandan anlamanı bekleyeceğim.

sevgiden kastın, dindirilmekse tam istediğin gibi

hiç olmayacağını, bilmelisin.
anla, istersen ve yapabiliyorsan, dayan 
olacak ve olan bu, çaresiz-

üzülme derim.


sszblt
evrm

alice


alice, tom waits

the piano has been drinking


the piano has been drinking, tom waits

if I have to go



tom waits, if I have to go way.

sebebi var


sebebi var, can bonomo

arayış

insanlar bilgiyi ararken, kendilerini bulurlar. aslında, biraz sabırlı ve zeki olsalar, yüzlerce yıl kadar, aramadan da ona ulaşırlar... 

yolun sonundaki bilginin gerçekte tek anlamı budur. bu yüzden, önemli olan enerji, arayış ve yoldur. 

sszblt
evrim

atık kelimeler

siz çok seversiniz. siz çok bilirsiniz. öyle yapmadım diye, aciz bellersiniz. öyle, yapmayı, istemedim. rollere bulayıp sorarken dünyanın en saf kalası özünü, işgüzar, isteğin benden bir yalanı, zayıflığını mı onamak?! ya yapar, ya yapmaz, insan gibi çalarsın kalbine bir zırh, oturursun. tartışma kaldırmaz dünyanın sırrı yalanla değişmez, yalana bulanmaz kim edinmek istediyse, yalanla onun hükümrânlığını ayakları kendi  çamuruna bulandı. kim derdi ki kendi ayaklarınla kanacaksın aptalların o basit oyununa. ben sustum. oyun yine de sahneye kondu. bir tiyatroydu. hani zekiydin. hani kandırılmazdın. hani akıllıydın. sana inandım. O Tanrı'dan Haklı mı? O kötülüğü kalbe karşı tutup savunduğun. sen, Tanrı'dan büyük müsün? bir Tanrı varsa, olsaydı, olsa böyle kanar mıydı? adaletsiz olana böyle arka çıkar mıydı? İki kişiyi, iki şeyi bir arada denklikle iyi tutamazsın, ben söyledim diye değil, doğrusu bu. iki kişiyi, iki şeyi bir arada denklikle iyi tutamazsın, yolda gördüm. tutabilirim dedin, yapmayanlarla ince telden dalganı geçtin. kalbini, aklını kurban verdin seni karnından çıkarana yalanla. atalar, bilgedir. bir şey istediklerinde, esenlik gibi, bu sır yüzünden, çok sevdikleri başkasından vazgeçerler. kurban etmek, gerçekte budur, böyledir. iki şeyi bir arada denklikle iyi tutamazsın, seçmelisin, bilmelisin. bu yaşa geldin, öğrenemedin. kaderin, neticelerinin sonu. biri için iyi olan, öteki için kötüdür. şimdi sen kör ve mutlu kendin için yüksüz ve huzurlu. benim için aciz ve sorumsuz. onun vicdansız yalanı, senin doğrun benim cehennemim oldu. affetmemi mi bekliyorsun, elinde bir demet özürle bile gelmiyorsun. kalbime güveniyorsun. kendini sıkıca bağlamaya çekindiğin, ayaklara top verdiğin kalbime. ne diyorsun? kendine yalan söyleyenleri gözlerimin içine alıp rahatça, üzerine göz kapaklarımı örtemiyorum. eskiden kendi ailem olsun isterdim. benim ailem. bir çocuk da isterdim bu dünyadan. bir kalp, bir sevgi. olmadığını gördük. gündüz akşama doğru, masadaki fenere ışık vuruyor. bn de her şeyi ahmakça unutmak istiyorum. biri onun gidişini soruyor, toprak altına, hasır altına. hangisini seçerdin diyor soldaki işgüzar melek. uzak kalmasını seçmiştin diyorum,  o yüzden, artık, sokak şarkıcılarının önünden geçerken kalbimi tutup, hüzünden düşmesin diye, başımı eğiyorum. görünmez gözyaşları sadece yalnızken akıtılır. yine de aptalca yaşama tutunduğumda senden daha üzgün, daha beter ve daha hastaydım. acıdın mı?  o pelerine nasıl da sıkıca tutunursunuz, yalandan, siz insanlar. bari iç yüzünde bir parça ışık olsun. kendi gerçeğinizi görün. yalnız kalmayı bilirim. o halde, yön verelim ayaklarımıza ruhun hapsedildiği zindana doğru. insanlar, en acı ihanet, ette sanırlar. ihanet ruhsuzlukla, vicdansızlıkla, kalpsizlikle olur. sen de ölme. ama bu kadar kör olma. zorla vicdanını, aklınla doğruyu kokla, iyiye park et, gerçeği bul. şimdi siz sevince, her şey girince birbirine, sırf istediğiniz gibi diye, karmaşık, böyle iyi oldu di mi? Sszblt. Evrm  (şaşkın ile okursan ritmi uyar)

tartışma kaldırmaz dünyanın sırrı

biri için iyi olan, öteki için kötüdür.

sszblt
evrm

öyle

göz 
yaşını 
tutabildiğin 
kadar
gözünde...

ancak o kdr,
ancak öyle...

yaşayabilirim.


sszblt
evrm


şaşkın





can bonomo, şaşkın

kara





can bonomo, kara

defol


can bonomo, defol.

Çarşamba, Temmuz 02, 2014

anlamanı beklemiyorum


anlamanı beklemiyorum.

-kalpleri olan 

insanlar da varmış-

-saldırmaman 
yeterli-

anlamanı beklemiyorum.

bilemezsin. 


...



I do not expect you to understand


-they said

there's people with hearts-

-not assaulting 
is enough-

I do not expect you to understand.


You cannot.



sessizbulut
evrim gürel
2 Temmuz 2014