boş-ver.
yanıtı bilemezsin.
"oyna-ma" dediğin
o disiplinli
açık ve öz zihninle,
bir bakmışsın,
bilmek ihtirasının
baş köseşine
kıç yukarı
yapışıvermiş-in?
hayır, bu duruşu
en doğru ışıkta,
en sırlı aynada
en model halinde
bile hatasız
prova edemezsin.
sigortası yok
hiç bir poliçe
bu işe garanti
vermez.
sen bu dünyada
o hatanın bedelini
ödeyemezsin.
"ben kimim?" de
soru mu?
soru mu?
asıl soru;
varlıkla yokluk
arasındaki insanın,
dünyanın en büyük kibirine
bilmek hastalıklı inancıyla
gönüllü askılık edişidir
bilmek hastalıklı inancıyla
gönüllü askılık edişidir
de!?
bir askılığın,
içine ebediyen
kontrolsuz
düşeyazdığı
o her şeyi
hiçten doğuran
boşluğa
bu ukelalığı
da
kontrolsuz
düşeyazdığı
o her şeyi
hiçten doğuran
boşluğa
bu ukelalığı
da
ne?
asıl soru;
ey askılık
sen o bilmeyi
neden istersin?
neden istersin?
cidden, bilmeli misin?
bilmekle
ilgilenmeyi
kesmeye
ne dersin?
düşününce,
senin en yüksek
senin en yüksek
bilgin bu hayatı
taşıya-bilmekte.
taşıya-bilmekte.
bilmek bir askılığın
nece haddine?
evrim
19 Temmuz 2011