kötülükten kimse korkmuyor. insanlar, iyilikten çekiniyor.
doğruluk artık önemsenmiyor. kimin yapışığısın, kimin aklını çeldin, kim seni ve kötülüğünü koruyor o önemli
bir zamanlar sadece doğruluk ve iyilik korunurdu. herkese karşı eşit mesafeden.
bir sınır vardı, öğretilmeye çalışılan. başkasının hakları, sevgi, saygı ve özgürlükler ile ilgili...
nerede durman gerektiğini bilmekle ilgili...
seçimlerle ilgili...
oysa, şimdi, sanki herkes "vermeden" sadece kendine almakla, gerçeği uyduruk hikayeleriyle değiştirmekle ilgili.
işte buna, "bozulma" deniyor.
ya da "bozulMA!" deniyor.
ben bozulamıyorum. bozuluyorum.
sessizbulut