I bow to the divine in you. Namaste... My beautiful,
otherside, the so called enemy -do not call it yourself, you are just another
me, another be- Please come. Understand. Let me understand you. Let me be you,
let you be me. Let me be the eye for your image. Let me be the ear for your
sound. Let me be the body for your soul... Let me be the one who understands
and supports you... Do not choose to make me be an enemy. Choose to explain. I
might not be able to understand. But, I can try anyway. My way is the peaceful
way. I aim to understand if you let me, I aim to walk the non-violent way. I do
not wish to harm or war against you... I want to listen everything you want to
tell.
And I believe, this is the only true way.
I bow to the divine in you. I know you will understand.
Namaste.
I bow to the divine in you. I know you will understand.
Namaste.
İçindeki kutsalın önünde eğiliyorum saygı ile. Namaste.
Benim, güzel, öteki yanım,düşman denilen -kendine böyle deme, sen sadece başka
bir bensin, "ben"in başka bir halisin-. Lütfen, gel (yaklaş). Anla.
Bırak, seni anlayayım. İzin ver, sen olayım, sen ben ol. Senin görüntünü görecek
göz olayım. Senin sesini duyacak kulak olayım. Senin ruhuna beden olayım....
Seni anlayacak ve yardım edecek olan olayım... Beni düşmanın yapmayı seçme.
Anlatmayı seç. Anlayamıyor olabilirim. Ancak, yine de deneyebilirim. Benim
yolum, barışçıdır. Eğer izin verirsen, seni anlamak istiyorum, şiddetsizliği
seçiyorum. Sana zarar vermek ya da seninle savaşmak istemiyorum. Söyleyeceğin
her şeyi dinlemek istiyorum.
Ve bunun tek doğru yol (yöntem) olduğuna inanıyorum.
İçindeki kutsalın önünde saygı ile eğiliyorum. Anlayacağını biliyorum.
Namaste (İçindeki kutsalın önünde saygı ile eğiliyorum).
İçindeki kutsalın önünde saygı ile eğiliyorum. Anlayacağını biliyorum.
Namaste (İçindeki kutsalın önünde saygı ile eğiliyorum).