Salı, Temmuz 19, 2011

derin düşünce?

"ben kimim?"i 
boş-ver.
yanıtı bilemezsin.


"oyna-ma" dediğin
o disiplinli
açık ve öz zihninle,
bir bakmışsın,
bilmek ihtirasının
baş köseşine
kıç yukarı
yapışıvermiş-in?


hayır, bu duruşu
en doğru ışıkta,
en sırlı aynada
en model halinde 
bile hatasız 
prova edemezsin.


sigortası yok
hiç bir poliçe
bu işe garanti 
vermez.
sen bu dünyada
o hatanın bedelini
ödeyemezsin.

"ben kimim?" de 
soru mu? 

asıl soru;
varlıkla yokluk 
arasındaki insanın,
dünyanın en büyük kibirine
bilmek hastalıklı inancıyla 
gönüllü askılık edişidir
de!?

bir askılığın, 
içine ebediyen 
kontrolsuz
düşeyazdığı
o her şeyi
hiçten doğuran
boşluğa
bu ukelalığı 
da
ne?

asıl soru;
ey askılık
sen o bilmeyi 
neden istersin?

cidden, bilmeli misin?


bilmekle
ilgilenmeyi
kesmeye 
ne dersin?

düşününce, 
senin en yüksek
bilgin bu hayatı
taşıya-bilmekte.


bilmek bir askılığın
nece haddine?

evrim
19 Temmuz 2011